Ehliyet alma maceramın en ilginç hikayesi de sağlık raporunu alışımdı. Sıhhiye'de bir sağlık ocağı/poliklinik gibi bir yere gitmiştik okuldan çıkıp. Elimin sargıda, boynumun tutulmuş ve gözümde de lens yerine gözlük olduğunu hatırlıyorum. Boynumu sağa sola çevirmem söylendiğinde bunu yapamamış, harfleri okuyamamış hatta doktorun "işitmede bir problem var mı" sorusuna "efendim?" cevabını vermiştim. Ve o sağlık raporunu aldım. Üstüne direksiyon sınavını da geçtim ve evet o ehliyeti aldım.
İşte buna benzer bir hikaye de yakın zamanda yine gerçekleşti hayatımda. Final haftası ve öncesindeki iki hafta da üst üste betonarme dersinin sınavı vardı. İlk vizede minimalist bir yaklaşımla beş sorudan sadece üçünü çözmeyi tercih ettim. İkinci vizenin yazılı kısmında bütün tasarım becerilerimi ortaya koydum; finalde ise dört metrelik açıklık için 130 cm'lik kolon (normalde 40-50 cm olması yeterli) ve bu kolona da 40 cm lik temel (en azından kolondan geniş olması gerek) bulmayı başarmıştım. Sonra sınav sonuçları açıklandı ve dersi geçmekle kalmadım, bir de AA'yla geçtim. Evet.
Şansım böyle yaver giderse bir seneye kadar falan "mimar çıkacağım". Sonra belki kolonlu kolonlu binalar yapıp para kazanır ve araba falan da edinirim kendime. Topluma çok faydalı bir birey olurum artık. Muhuhohohaha..